her seyi istemek, engeller ve tek kalmak
bu konuya nerden başlasam bilemedim
cok sey istiyorum. kurslara gideyim, dersler alayim, kulturum olsun, yeni bir muzik aleti calayim.. ama hep fizik kimya matematik arasinda kaliyorum. bir seyler yapmaya hevesleniyorum ama bir adim atmiyorum. acikcasi bu sene bu bakis acim biraz daha degisti diyebilirim. onceden tek basima bir seyler yapmaya asiri cekinirdim. yeni ortamlara girmeye, tek basima bir yere gitmeye, kendimle vakit gecirmeye… artık bunu aştığımı düşünüyorum. yaz aylarında bütün arkadaşlarım şehir dışına çıkar. istanbulda bir tek ben kalırım. bu koca şehirde yalnız kalmak aslında bana bir çok şey farkettirdi. geçen yaz, kafayı yememek için belediyenin verdiği tiyatro kurslarına katılmıştım. tiyatroyla ilgili en son girişimim ortaokuldaydı muhtemelen… ama kulağa hep eğlenceli gelmiştir. kurs gençler için düzenlendiğinden kendi yaşıtlarımın olacağını düşünmüştüm. kurs için büyük bir hevesle eminönüne gittim. kendi yaşıtlarımı bulacağımı zannederken koca koca adamlarla karşılaştım. ne olacak sanki diye düşünenler için; evet haklısınız, nolucaktı ki sanki? bense “ben burada ne yapacağım” diye düşünüp kursu bırakmıştım. şimdi düşününce evet pişmanlık duyuyorum. fakat o kurs çıkışı ne yapacağım diye düşürken bütün gün TEK BAŞIMA eminönünü dolaşmıştım. saatlerce yürüdüm, hatta vapura bindim. işte o gün yalnızlığın o kadar korkutucu olmadığını yavaş yavaş farkettim.
şimdi ise önümde yks gibi kocaman bir engel var. belki de bir şeye başlamak için doğru zaman diye bir şey yoktur? belki de önümüze çıkan engelleri biz kendi kendimize koyuyoruzdur? orası bilinmez. ama şuan (gece 1) verdiğim bir kararla, yarın artık kendime bir şeyler katmaya başlayacağım.
dümdüz, öylesine yaşamak pek de eğlenceli bir fikir deği gibi..